Karışık Duyguları Anlatan Sözler

Yüzüne bakmak istediğim insanların arkasından bakakalmak ne kadar zormuş. Gidince anladım!

Sevmek ölmektir bence ben de sevmiştim ölmeden önce.

Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler. Cemal Süreyya

Yanağına düsen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgâra dön oradayım!

Dikkat et, amalarla beni kaybettin. Keşkelerle kendini mahvedeceksin. İlhan Berk

Karla karışık aşk yağıyor bugünlerde ve bana dolu dolu sen düşüyorsun.

Sevgililer öpüşürken neden gözlerini kapatırlar bilir misin? Çünkü gözleriyle değil de kalpleriyle görmek isterler… Yani hissetmek isterler. Ben de seni ruhumun derinliklerinde hissediyorum sevgilim çünkü seni çok seviyorum.

Unuturum desem de inanma sakin ömrümce kalbimden silinmez adin. Bir sizi içimde senden de yakın kalbimin sesini dinler bulurum seni.

Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir yudum serinliği biriyle paylaşmak istediğinde arkana dön ben arkandaki rüzgarlarda olacağım.

Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım!

Upuzun bir aşk bizimki. Sanki upuzun bir nehir gibi. Başlangıcı sen bittiği ben ama uçları hiç birleşmeyen. Ayrı değiliz ama uzağız. Birleşirsek belki de ayrılamayız.

Uzak diye bir şey yok paylaştığımız gökyüzü kavuşturuyor bizi!

Aşılması en güç iki duygu vardır: Önceden bulunmuş bir şeyi bulmuş olmak ve bulunmuş olması gereken bir şeyi bulunmamış görmek. Wolfgang Van Goethe

Yalnızım yalnızlığım beni dinlemekte yalanda olsa ne vaki bu şarkıyı söylemekte yalanda olsa içimden bir bulut akıp geçiyor yalanda olsa mutluyum bu bana yeter.

Yalnızlık gecelerin umut bekleyenlerin hayal çaresizlerin yağmur sokakların tebessüm dudaklarının sen ise yalnız benimsin!

Vefasız sendin beni diller dökerek mutlu eden lakin ne çabuk böle vefasız oluverdin yokmuş bilirim ben gibi hep aşka gülen sevdim diye güller gibi heyhat soluverdim.

Yanında benden yakın başka biri de olsa her şeyi inkâr etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da biliyorum bu gece beni düşüneceksin.

Var mı daha ağır yük hasreti çekmek kadar. Yaşama sebebimsin ekmek kadar su kadar. Ayrılığın hasretin her şeyin bir hazzı var. Seni anmak da güzel seni özlemek kadar.

Ufukta bir gemi görsem seni taşıyan Mavi denize dalardım geriye bakmadan. Uçsuz bucaksız mavilikte arardım beni. Ta ki beni sende bulana kadar.

Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer; kusursuz olmaya çalışmaz rahat bırakırdım yüreğimi korkmazdım çok riske girip sana âşık olmaktan.

Sevginin olduğu yerde mantık olmaz derler. Ne kadar doğru! Seni o kadar çok seviyorum ki aklim basımdan gitti. Birlikte daha nice sevgi dolu mutlu günlere sevgilim.

Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten.

Duygular dalgalar gibidir. Gelmesini engelleyemezsin ama hangisinde sörf yapacağını sen seçersin. Jonatan Martensson

Sevmek sesini duymaktı sevmek gözüne bakmaktı sevmek elini tutmaktı sevmek seni yaşamaktı. Asla unutmamacasına.

Sus söyleme bir şey söyleme artık. Sus söyleme her şey gereksiz artık. Bana düşen dönüp de gitmek. Sonunda elimde kalan bir avuç hüzün ve keder. Yeter yeter söyleme söyleme artık. Kelimeler kanatır yarayı gözlerin anlatıyor: Mutlu aşk yoktur!

Titrer durur ellerim yanında. Vücudum ürpermeyle dolar. Üşüyorum ben yanında. Çünkü varlığın içime serinlik veriyor.

Mutluluğun gözü kördür, yalnızlık sağır. Ondandır biri tökezleyerek yürür, öbürü uykusunda bile bağırır. Özdemir Asaf

Sevgiyi göstereceksin dostum söylemek yetmez. Sevgiye dokunacaksın dostum düşünmek yetmez. Sevgi ağzında olacak dostum gönlünde yetmez. Seveceksin dostum seveceksin! Hem de öyle çok seveceksin ki.

Sevgiyi sır gibi saklar gibi saklamalı ve korumalısın tereddütlerden. Sevgi bulunmaz değildir elbette. Ama bulduğun her sevgi aradığın değildir bir tanem.

Anladım ki aşk; her iki tarafı da mağdur eden, yürekte izinsiz gösteri yapan mutluluk karşıtı bir eylem. Can Yücel

Üstüne seviyorum yazdığım bir kâğıttan sandal yapıyor dereye bırakıyorum. İster yüzsün ister batsın ister bir çalıya takılsın o kâğıt sandal hep derenin bir yerinde olacak biliyorum.

Velhasıl kelam. Hissettiğin kadar kalbinde, söyleyemediğin kadar dilindedir.

Aslına bakarsanız insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değildir. Yaşaması mümkün olduğu halde yaşayamadığı mutluluklardır. Dostoyevski

Duyguları açığa veren gözler olmasa, kalp hislerin mezar taşı olurdu.

Sevmek mi? Hiç tatmadım? Ya gülmek? Çoktan unuttum? Yaşamak mı? Boş Ver! Aşk ne mi? Büyük Bir yalan! Mutsuzluktu, işte o benim dünyam!

Ya sözlerin aklımda ya da aklım adında. Ya hayalin karşımda ya da sesin kulağımda. Ya ben çıldırıyorum ya da çok özlüyorum. Ya özlemek çok güzel ya da özlenen çok özel.

Ya durgun olmalı deniz ya durmalı ya da kudurmalı. Sonuna kadar saplanamayacaksa hançer kını da durmalı seven ölene dek sevilmeyecekse baştan unutulmalı.

Sonsuzluk koyuyorum adını sensiz günlerin senli günlerle takas ediyorum. Yokluğun diye bir şey yok bende ben seni sonsuzluk kadar çok ama çok seviyorum.

Umutlarım yıkıldı senden sonra yaşamayı haram gördüm kendime! Bu dünyadan kurtulmak istediysem de kaç defa sensiz gidemedim ölüme.

Uzaklık küçük sevgileri öldürür büyükleri ise yüceltir. Tıpkı rüzgârın mumu söndürüp ateşi alevlendirdiği gibi.

Sözlerdir aşkı anlatan gözlerdir kalbi kandıran kalptir aşkı yaşayan dudaklar; romantizmi yaşatan. Dudaklar sözleri söyler sözler ayrılık ister kalp bu sözlere yıkılır gözler gözyaşı akıtır.

Uçurumun kenarından olsan bile sırf bu dünyaya inat gülümse!

Seviyorum sevmenin acı verdiğini Her sevenin sevilmediği bile bile. Ama yine de bir umut taşıyorum. Belki seven sevilir diye.

Utanırım söyleyemem yaşadığım yalnızlığı kelimeler yetmiyor ki bu mu sevda dedikleri.