Dertli Sözler

2025 yılında Sendeyim.com.tr olarak sizler için en güzel Dertli Sözler derlemelerini hazırladık. Bu Dertli Sözler ile duygularınızı kısa, anlamlı ve etkileyici sözlerle ifade edebilir, sevginizi en özel şekilde dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook, X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizi etkileyebilir ve beğeni toplayabilirsiniz.




Özlüyorum seni ve seni özlüyorum kendimde, sen benden gittiğinden beri ben bende değilim, kendimi tanıyamaz oldum sensizliği kaldıramıyorum dön gel sevgili!
Hayata dair sözün bittiği yerdeyim bu gece, ne yaşamak için bir umut var içimde nede gözlerimde hayata bakmak için bir güç kaldı, şimdi sadece dertlerimle baş başayım herkesten uzak bana benden yakınım.
Derdini anlatmadan anladığım kişiler, şimdi derdim oldu.
Dert sende iken dermanı bendeydi, acılar bende iken ilacı sendeydi, gözlerim yağmurluyken güneşimdi gözlerin, şimdi doğruların içindeyken yalanım oldun gittin sen vefasız sevgilim.
Hayata bir çizgi çektim seni tanıyınca, sensiz hayatı ben yaşamamışım bakınca gözlerine daha iyi anladım, şimdi yoksun yanımda yeniden çizgi çekiyorum sensiz yaşanmamış olan yarınlarıma.
Şimdi tanımaya kalksan tanıdığın gibi kalmayacak, tanısan istediğin gibi olmayacak, istediğin gibi olsa sıkılacaksın. Çok zor iş, boş ver.
Yaşanmamış bir hayatın gizli nefesi olarak tanıdım seni ve şimdi baktığımda sadece yalan hayatın tamamlamamış bir palyaço görüyorum seni.
Haritalara bakıyorum evin yok, Sözcüklere bakıyorum adın yok Kendime bakıyorum seni görüyorum, çünkü benden başka yerin yok.
Herkes güler yüzlü, anlayışlı, kendi içinde mutlu ve mutlu edebilecek birini bekliyor. Çok bekleriz daha!
Dost bildiklerimiz hep vurdu bizi arkamızdan, ne zaman yüzümüze gülen olsa hep arkamızdan vurmuş laflarıyla, şimdi anlıyorum insanlara baktıkça daha çok seviyorum hayvanları aslında.
Yanıma yaklaşma dertle doluyum, sen de uzaktan sev gitsin beni.
Özlediğini belli etsen bir dert belli etmesen başka bir dert… O yüzden en güzeli özlemeyin.
Başarıya giden her yol mubahtır sözüyle başladı, belki de tüm kötülükler, vefasızlıklar!
Aklın kadar konuş desem, görüntüden başka bir şey değilsin.
Kim bilirdi sensizliğime sarılacağımı? Kim derdi sensiz gecelerimde ağlayacağımı? Şimdi sensiz mutluluğa hasretim sensizliğimde acılarıma dost oldum sevgilim.
Hayat hiçbir insan için ağlamaya değmez. Zaten ağlamaya değen insan hiçbir zaman ağlatmaz. Sen yine de ağlamak istiyorsan başını dik tut. Gözyaşların ağlatan kadar alçalmasın.
Birlikte yaşayabileceğin biriyle değil, onsuz yaşayamayacağın biriyle ol Geldiği zaman boşluk dolduran değil gittiğinde yeri doldurulmayan biriyle ol.
Sorsan ikimiz de mavi idik. Ama birimiz deniz, birimiz gökyüzü. Anlatabildim mi?
Kaldı işte. Çayımız bardakta, çocukluğumuz sokaklarda, mutluluğumuz kursağımızda, sevdiklerimiz uzaklarda, gülüşlerimiz fotoğraflarda. Nazım Hikmet
Vücudumun %70’i su falan değil; bildiğin sıkıntı.
Aramayacaksın kimseyi, olması gerekenler, zaten yanında. Ve yanında olmayıp gidenler; ne aklında olmalı ne umurunda!
Her tercihin üzerinde, tercih edilmeyenin laneti var.
Bir tane daha ‘memnun oldu mu’ ziyan edecek lüksüm yok, o yüzden tanışmıyorum kimseyle.
Dertli bir insan içi duman dolu bir odaya benzer. Onu dinlemek, o odaya bir pencere açmak gibidir. Mevlâna
Ağlıyorum yalnızlığıma, ağlıyorum sabahı olmayan yarınlarıma, şimdi sen yoksun hayatımda yaşamak neye yarar sensiz aldığım nefesin ne anlamı var söyle bana?
Sen olmasan da yanımda kalbim hep seninle olacak, sen sevmesen de beni benim kalbim hep senin için atacak, bir gün yalanlardan kaçtığında tek gerçek olarak ben yanında olacağım senin için sevgilim.
Gözlerin kalbime kurşun misali saplanmışken ve beni yeniden hayata bağlamışken şimdi sensiz bir ölü gibiyim, kalbimde açtığın kurşun yarası kanar usulca ve ben sensizliğin kurbanıyım bu hayatta.
Ah, omzumdaki yaralar bir deniz kuşu gelse öpse de, kanata dönüştürüverse.
En çok hayal kırıklığını en güzel hayaller kurduğumuz insanlar yaşatıyor. Yüzümüzü hayal kurmadığımız insanlar güldürüyor. Anlamadım gitti.
Sensizliğin rüzgârı üşütür bedenimi, sensizliğin acısı yakar içimi canısı! Şimdi gözyaşlarım şahittir yalnızlığıma her nefesimde adını anıyorum bıraktığın yerde seni bekliyorum.
Bana bir hırsız lazım, tüm dertlerimi çalacak.
O hep iyi olsun diye sen hep dua edersin, o hiç bilmez!
Kaybetmekten korktukların, zaten hiç senin olmamışlardır.
Beni yıpratan hayatın kahpeliği değil, İnsanların sahteliği!
Gülüşün hala aklımdayken, dilimin unuttum demesi çok saçma olmaz mı?
Umarım sabah tüm şehir bembeyaz olur, başka türlü bitmeyecek bu sıkıntılar.
Yorgun bir kalbim, bıkkın bir ruhum var. İster misin?
Mutluluğa açılan yelkenlerimdi senin adın, gözlerine bakınca anlardım yaşadığımı ve yaşayacaklarımı, bir yalan olduğunu anlayamadım yine yalanlara aldanmışım kalbim ağlar bu kaçıncı?
Bazen her şeyi bırakıp sokaklarda kendimi şaraba vurmayı düşünmüyor da, değilim tabi.
Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kırpımı kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.
Bende unutabilmek isterdim senin gibi yaşadıklarımızı, çekip gitmek isterdim senin gibi uzak diyarlara, bende gülmek isterdim yıkıp gittiğim hayatın ardından senin gibi.
Boşuna mutlu olmaya çalışmayın, çalıştığınız yerden sormuyorlar!
Bir kaç tane şarkı, insanı çoğu kişiden daha iyi anlayabiliyor.
Kimsenin derdine derman falan olamam. Daha kendi dertlerime, pansuman bile yapamazken.
Dertlerim deniz oldu çırpınırım içinde, ne kadar mücadele etsem de çeker beni dertlerim en derine, son nefesimde bile adını haykırırım sensizliğime, sen yoksan hayatımda ölüm hediye gibi gelir bana sensizliğimde.
Dışarıdan nasıl göründüğümün bir önemi yok, içerden görebilenler yetiyor bana. Dışarıdan yargılayanlara da sözüm yok, dışarıda kalmaları yeter onlara.
Zaten yorgunum beni daha fazla yoran hiçbir şeye tahammülüm yok!
Artık sadece aklımın köşelerinde varsın, oraları da ziyareti yakında keserim.
Unutmak mümkün olsa, yıldız gözlerini unuturdum hayalimde ki gülüşünü görmek istemezdim, Unutmak isteseydim şuan ağlamazdım sensizliğime.
Cümleler hafif kalıyor yaşanılanların ağırlığı karşısında. Bu yüzden susmak bu aralar en çok kullandığım iletişim şeklim.
İçimize de atamıyoruz, orası da doldu!
Kaldırımın başında yine tek başıma kaldım. Bir kere dağıldım kendimi toparlayamadım. Sessizliğin içinde kayboldum yanımda kimseyi bulamadım. Allah’ımdan başkasına da yalvarmadım.
Düşlerim sendin içimdeki sevgim, benim için nefes sendin sana bağlıydım ben sevgilim, şimdi bakıyorum maziye ağlarım sessizce, bırakıp gittiğin dünden beri seni beklerim sevgilim.
Her şey güzel olacak; bu da geçecek, sen güçlüsün. Diye diye yolu yarıladık. Ama her şey hep aynı kaldı.
Mekân her zaman bulunur da, huzur veren insan her zaman bulunmaz.
Sen kalp atışlarımdın benim nefes aldığım her anımda, sen gözlerimdeki cennetimdin baktıkça hayata sarıldığım yalnızlığımda, ama sen şimdi ellerinsin ve ben kaderine mahkûm edilmiş bir serseriyim sevgilim.
Karar veremediğin için suçlamak kaderi, şartları, onu, bunu, şunu.
Aklımda öyle biri var ki, ne idare edebiliyorum ne de iade.
Yaralı kalbim can çekişiyor bedenimin içinde, görmez oldu gözlerim sensizliğin ayaz gecelerinde, gülmüyor yüzüm sensiz yaşanmıyor, mutlu olmak yok hayatımda senden sonra yaşamak haram bana.
Hiç umudumu kesmedim hayattan. Bugün böyle dertli olsam bile. Yarın ne haldeyim. Bilirim hepsi Allah’tan.
Işıklar arasında kararmış, tek lamba gibi hissediyorum.
Bir insanı yalanlarla kazanmak yerine, doğrularla kaybetmeyi tercih ederim.
Her derdi içinize atarsanız, sonunda ayağa kalkamazsınız!
Nasıl da soğuyor. Sanki sırtında bir hırkaydım da, çıkarıp kenara attın.
Geçen zamana, geçerken, nanik yapsaydım keşke. Gülerdim hiç olmazsa beyaz saçlarıma, çizgili suratıma baktıkça. Gülümserdim.
Düşünüyorum seni ve düşünüyorum sensizliği, seninle mutlu olan gözlerim şimdi sensiz yaşlı sevgilim.
Ey hayat! O kadar yorgunum ki, susup da ağlayasım, ölüp de dinlenesim var.
Dertli insanların ihtiyacı köşeye sıkıştırılmak değil, hislerine kulak verilmesidir.
Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü sen rüzgârın coşturduğu bir toz bulutusun. Bugün bana esersin yarın ellere.
Hep kalanlara gidenleri kattım. Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
Biz hayatı renkleri ile sevdik ve her renkte hayata bir anlam verdik kendimizce, şimdi bakıyorum geriye aslında hayatın tüm renkleri seninle var olmuş sensiz bir hiçmişim sevgilim.
Beynime kazımışım hayalini, nereye bakarsam bakayım hep seni görürüm sevgili, bırakıp gitmeseydin seni seven bu genci, bırakıp gitmeseydin yaşanacak günlerimiz olurdu sevgili.
Hala hayattan bir umudum varsa, senin gülüşün sayesinde.
Senden habersiz sevdim seni, senden habersiz aldığım fotoğraflarına “sana aşığım” dedim, seviyordum seni senden habersiz.
Uyuyamamak neyse de, hem uyuyamayıp hem de acıkmak baya bildiğin Allah’ın bela verme yöntemi gibi.
İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri? Yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri?
Hayatımın içinden aşk kavramını kökten çıkar, mükemmele yakın bir hayatım var.
Yaşanmış günlerin hatırına iyi anacağım seni aklıma geldiğin anlarda, ne olursa olsun yaşandı ve bitti saygısızca, canın sağ olsun belki bensiz mutlu olursun yalanların kucağında.
Kalbime bir kurşun sıksaydın keşke böyle gitmene gerek kalmazdı sessizce, gözlerini gözlerimden çektiğin gün ben yaşamayı unuttum gülüm.
Aklımda geldikçe lanet ediyorum yaşadığıma, nereye baksam seni görüyorum ve gözlerimi açmak istemiyorum hayata! Şiirimdin sen benim aldığım nefes gibiydin hayatımda, şimdi sensiz bir hiç gibiyim yaşasam kime ne fayda.
Umutlarımı götürdün kendinle birlikte, yarınlarım silindi söylediğin son sözünle belki pişman olursun dönersin günün birinde, ben olmayacağım bıraktığın yerde.
Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. Güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.
Belki hapiste değiliz ama hepimiz tutsağız. Bazılarımız korkularına, bazılarımız zevklerine, bazılarımız da hırslarına!
İçimde sana olan sevdamın ateşi yanarken delice ve kimse bu ateşi söndüremezken, bir lafınla bitirdin içimdekileri ve sana verdiğim değeri, şimdi sana güle güle vicdansız sevgili.
Sensizlik demek ölümle yüzleşmek demek, sensizlik ölüme bir adım demek, sen olmayınca hayatımda yaşamanın ne anlamı var? Sen yoksan yanımda benim bu hayatta ne işim var?
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
Ben bana inananı hiç yarı yolda bırakmadım! Yarı yolda bırakanı da; bir daha adam yerine koymadım.
Sustum anlamadılar, konuştum inanmadılar. Çünkü herkes anlamak istediği ve inanmak istediği kadar vardılar.
Herkes derdini anlatıp gidiyor. Kimse derdin var mı diye sormuyor.
Derdini anlatmadan anladığınız kişiler, şimdi sizin derdiniz oldu. Güle güle kafayı yiyin, afiyet olsun.
Bir masal daha böylelikle bitti ve yine hayat oyuncularını seçti başrolde sen ve ben, konu ise ayrılık.
Başkalarını düşünmekten, başkalarının hayatını yoluna koymaktan kendi hayatımı nasıl dağıttıysam toplayamıyorum. Biri gelip şunu toplasın.
Kalp kırılganlığı bir süre sonra geçer de, incinen gurur bir türlü iyileşemez.
Eski insanlar birbirine ilaçtı. Günümüz insanları ise devasız birer dert.
Kalbini hak etmeyen birine verdiğin müddetçe acı çekmeye mahkûmsun.
Ruh dünyamda kavimler göçü var, bu aralar.
Sevilmek istiyorsan önce insan ol. Ha bu arada insanlık bedava rahat ol.
Sonbaharda düşen yapraklar gibi bizde düşüşteyiz. Soğuk beyaz bir kışa doğru…
Sorun şu ki; İnsanlar artık bir kalbe sahip olduklarını unuttular.
Gözlerim seni ararken boş sokaklarda, hayalini düşünürüm tek teselli bu bana, şimdi bensiz mutlu musun oralarda? Dön desem gelir misin seni seven bu adama?

Diğer Güzel Sözler Yazıları